Uluslararası Uzay İstasyonu’ nda Yaşam

ISS (Uluslararası Uzay İstasyonu), insanların yaşadığı en sıradışı yerlerden biridir. Dünya’nın yörüngesine yerleştirilmiş yapay uydudur. Dünya’ dan 400 km uzaklıkta bulunan ve Dünya ’nın etrafında dolanan bilimsel araştırmalar için tasarlanmış bir laboratuvar. Bir araya getirilen modüllerin birleşmesiyle inşa olan istasyonun ilk kısmı 1998 yılında fırlatılmıştır.

ISS, 450 ton ağırlığında ve bir futbol sahası büyüklüğündedir. Uluslararası Uzay İstasyonu’ nu inşa etmek 150 milyar dolara mal olmuştur. Uzunluğu 72,8 m ve 109 m genişliğindedir. 15 ülkeden beş uzay ajansının uluslararası ortaklığı tarafından işletilen ISS’ i 6 ülke inşa etmiştir. Enerjisini devasa güneş panellerinden almaktadır. Peki enerjisini güneş panellerinden alan devasa uzay istasyonunu evinizden görebileceğinizi biliyor muydunuz?  Bazen gündüz vakti bazen de gece vakti gökyüzüne bakıp evinizin üzerinde uçan uzay gemisini https://spotthestation.nasa.gov/ adresinden gözlemleyebilirsiniz.  Hatta uzay istasyonu uçarken NASA tarafından e – posta dahi alabilirsiniz.

Uluslararası Uzay İstasyonu’ nun hareket düzenine bir göz atalım: 

  • Saatte 28.000 km/h hızda dönüyorlar. 
  • Dünyanın etrafındaki bir tam tur ise 90 dakika ediyor. 
  • 24 saat içerisinde ( 1 günde) 16 kez Güneşin doğuşunu görüyorlar. 

ISS de bulunan uzay ekibi genellikle yedi kişiden oluşmaktadır. Mürettebat devir teslimi sırasında bazen istasyonda daha fazla astronot bulunur. Mürettebatın biyoloji, fizyoloji, fizik, kimya , astronomi, meteoroloji ve daha birçok dalda deneyler yapmasına olanak verir. İçerisinde bulunan astronotlar 14 saat bilimsel çalışmalarını yürütüyor, 8 saat uyuyor ve 2 saat de spor yapıyorlar.  ISS içerisinde bulunan astronotların görevini ise yerçekimsiz ortamda deneyler yapmak olarak özetleyebiliriz. 

Güzel işlere imza atmaya devam eden ve bilime yön veren ISS de bulunan astronotlar için durum hiçte uzaktan göründüğü gibi göz alıcı değildir. Başlıca mikro yerçekimsiz ortamda hayat sürdürmek kolay olmasa gerek? Gelin birlikte astronotların yaşam alanlarını ve yaşadıkları zorlukları inceleyelim.

ISS Görseli
Görsel 1. Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) Görseli.

Yemek Problemi

Yerçekimsiz bir ortamda yemek ne kadar kolay olabilir? Astronotların yediği yemeklerin çoğunun suyu alınıyor. Suyu alınmasının sebebi; yiyeceğin uzun süre dayanması ve ağırlığının az olması. Çünkü uzaya 1 kilogramlık yük çıkarmanın maliyeti 10 bin dolardır.  

İstasyonda astronotlar acıkınca suyu alınmış yiyeceğin paketinin içine sıcak su sıkıp sallıyor. Ve işte yemek hazır! E tabi bu kadar kısa sürede az uğraş ile hazırlanan bu yemeklerin tadı evimizdeki yemeklere benzemeyecektir. Uzayda sıvı yoğunluğu başımıza doğru toplanır bu yüzden burun hep tıkalı olur. Astronotların bu yüzden koku duyusu pek yoktur

Astronotların yemeği ne zaman yediğini, kaç gram yediğini, ne içtiğini, günde kaç kez lavabo ihtiyacını giderdiğini, kaç saat spor yaptıklarını bilgisayara kayıt etmeleri gerekiyor. Kayıtları ile birlikte bir insanın yerçekimsiz bir ortamda vücudunun reaksiyonları da incelenmeye devam etmektedir. 

ISS Yemek
Görsel 2. Uluslararası Uzay İstasyonu Yemek Görseli.

Su Problemi

Dünya’dan belli aralıklarla Uluslararası Uzay İstasyonuna gönderilen uzay araçları astronotlar için gerekli malzemeleri taşıyor. Ama bu durum biraz maliyetli. Uzayda su tesisatı yok bundan kaynaklı suyun %70’ i geri dönüştürülüyor. Havludaki nem, ter, hatta idrar bile geri dönüştürülüp tekrar kullanılıyor. Yani çok gariptir ki; dün içtiğiniz suyu yarın tekrar içebiliyorsunuz. 

Ayrıca suyu içmek için suyu içmek için bardağa ihtiyacınız yok, havaya sıkın ve yüzey gerilimi sayesinde top gibi duran suyunuzu için. 

Spor ve Uyku Problemi

Uzayda yer ve tavan kavramı yoktur. ISS ‘ de isterseniz tavanda da uyuyabilirsiniz. İstediğiniz her yer size tavan ve yer olabilir. Fakat uyurken tulumları sabitlemek gerekir. Çünkü sabah uyandığınızda kendinizi birden uyuduğunuz yerden çok farklı bir yerde bulabilirsiniz. 

Astronotlar yerçekimsiz ortamda oldukları için iç kulak sistemleri bozulur ve nerenin yukarı nerenin aşağı olduğunu karıştırırlar. Ama elbette zamanla o sisteme de alışıyorlar ve Dünya’ ya döndüklerinde zorlanıyorlar.

ISS
Görsel 3. Uluslarası Uzay İstasyonunda Spor

Ağırlıksız ortamda yaşamak kasları devre dışı bırakıyor ve kalsiyumu idrar yoluyla dışarı atıyor. Bundan dolayı dolaşım sistemleri bozuluyor. Astronotlar sistemlerinin dengede ve sağlıklı olmasını sağlamak amacıyla günlerinin 2 saatini spora ayırıyor. Astronotlar ISS de ne kadar spor yapmış olsalar da Dünya’ya döndüklerinde kas ve kemik kaybı yaşamış olduklarından hareket etme sıkıntısı yaşıyorlar. 

ISS
Görsel 4. Uluslararası Uzay İstasyonu Uyku Görseli.

Tuvalet Problemi

Astronotlar ISS için yapılmış özel vakumlu ekipmanları kullanıyor. Büyük tuvaletleri için klozete oturup kemerlerini bağlıyorlar. İdrarları ise geri dönüştürülüp tekrardan kullanılıyor.

Hijyen ve Temizlik Problemi

Erkek astronotlar Dünya’ daki yaşamları gibi berbere gidemiyorlar. Tüm kılları emen özell vakumlu traş makineleri ile tıraş ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yeterli vücut temizliği yapılmadığı için uyku tulumları biraz kokuyor. Çamaşırlar yıkanmadığı için uzun süre aynı giysileri giymek zorunda kalıyorlar. Ama bir süre sonra alışıyorlar. Bu kokuyu ISS’e yeni gelen astronotlar fark ediyor. Astronotlar kendi temizliklerinden çok yaşam alanlarını çok temiz tutmaya çalışmaktadır. ISS’ i çok titizlikle temizliyorlar. Çünkü araştırmalarında kullandıkları elektronik aletlerin vs. zarar görmemesi gerekiyor. Cumartesi sabahları her yeri temizleyip mikrop önleyici bezle siliyorlar.

Duş ise durulama gerektirmeyen özel şampuanları havluya dökerek yapılıyor. Saçı olmayan astronotlar için bu işlem kısa ve zahmetsiz olabilir 🙂

Ve astronotların dişlerini fırçaladıktan sonra köpüğü yutmaları lazım. Bunun için özel diş macunları kullanılıyor. 

Tamir Problemi

Uzayda sevdiğiniz bir kişiyle yürüyüş yapmak kulağınıza nasıl geliyor? Bu fikir kulağa çok hoş gelse de astronotlar için durum tam da öyle değil. ISS dışında tamir edilecek bir şey olunca astronotlar uzay yolculuğu yapıyorlar. Bu tehlikeli bir iş. Uzaydaki insanlığın yarattığı çöpler astronotun bedenine çarpabilir ve ölümüne sebep olabilir. Bu uzay çöpleri uzaktan takip ediliyor ama küçükler bazen takip edilemiyor. Bundan dolayı çok dikkat edilmesi gereken tehlikeli bir görev.

Uzay kıyafeti 127 kg ve 13 katmanlıdır. Tamı tamına 45 dakika da giyiliyor. Bu kadar muntazam olan kıyafetin değeri 12 milyon dolardır. 

ISS
Görsel 5. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Tamir Görseli.

Tüm bu yaşam problemlerinin yanı sıra en eğlenceli kısmı altlarında dönen Dünya manzarasını keyifle izlemek.

Güncel paylaşımlarımız için bizleri sosyal medyadan takip etmeyi unutmayınız. Keyifli okumalar 🙂

Kaynakça

Kadriye Yılmaz

Kadriye Yılmaz

Eddington Deneyi: Evrenin Sırlarını Aydınlatan Cesur Bir Macera

Eddington Deneyi. 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden biri olan Arthur Eddington’un yaptığı bu deney, Einstein’ın genel görelilik teorisinin doğruluğunu kanıtlamak için büyük bir adım oldu. Haydi, gelin bu deneyin detaylarına birlikte göz atalım!
Eddington deneyi, astrofizik tarihinde devrim niteliğinde bir kilometre taşı olarak öne çıkıyor. 1919 yılında İngiliz astronom Sir Arthur Eddington tarafından gerçekleştirilen bu cesur deney, evren anlayışını kökten değiştirdi.

21 Aralık Kış Gündönümü – En Uzun Gece

21 Aralık Güney Yarım Küre’ de yaz, Kuzey Yarım Küre’ de kış mevsiminin başlangıcı kabul edilir. Türkiye Kuzey Yarım Küre ‘ de yer aldığı için bu tarihte 21 Aralık Kış Gündönümünde en uzun geceyi yaşayacak.

meteor-yagmuru

Yıldızlar Gerçekten Kayar mı?

Gökyüzünü seyrettiğimiz bir gece yarısı, bir yıldızın kaydığını gördüğümüzde gözlerimizi kapatır ve içten bir dilek tutarız. Yıldız parlar, uzar ve birden söner. Deyim yerindeyse yıldız