Yoksa Hala COP’u Takip Etmiyor muyuz?

COP 27’ye günler kaldı. Aşağıya COP öncesi edinilmesinde fayda olan hap bilgileri sizler için ekledim. Hızlıca bir giriş yapmak gerekirse: Bu sene, Birleşik Krallık ve Avrupa’da rekor kıran sıcaklıkları, Pakistan’daki büyük sel felaketini, yazın ülkemizde olan büyük yangınları düşündüğümüzde iklim krizinin etkilerine her sene biraz daha maruz kaldığımızı görüyoruz. Henüz iklim krizi dünya genelinde toplumların öncelikli problemi değil. İklim krizini önlemek için bireysel çabaların üstünde, büyük adımlar atılması gerektiğini hepimiz kabul ediyoruz. Bu noktada umutsuzluğa kapılıyor ve bireysel farkındalığın gücünü göz ardı edebiliyoruz. Biz ki ne zaman iklim haberlerini yakından takip edersek o zaman karar alıcılarımızın iklim dostu iklim dostu adımlar* atabilmelerini sağlayabiliriz.

* İklim dostu adımlar : Sera gazı salımlarını acilen azaltmak, kömür ve doğalgaz yakmayı bırakmak olarak düşünebiliriz.

COP Nedir?

Dünya hükümetleri, iklim acil durumuna küresel bir çözüm bulmak için 1995’ten beri her yıl bir araya geliyor. Dünyada iklim değişikliği alanında çalışmalar yapan ve isimlerine aşina olmamız gereken iki ana çalışma grubu var. Bunlardan, UNFCCC (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) Sekreteryası iklim değişikliği sorunlarına politik çareler üretirken IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) iklim değişikliği hakkında bilimsel veriler sunar. Dünyanın her yerinden binlerce gönüllü bilim insanı IPCC’nin çalışmalarına katkıda bulunur.

UNFCCC Birleşmiş Milletler’in 197 ülkesi arasında bir anlaşmadır. Anlaşma, insan kaynaklı sera gazı konsantrasyonlarının iklim sistemine zarar vermemesi için sabit tutulmasını güvence altına almak için yapılmıştır. Conference of Parties (COP) türkçe adıyla Taraflar Konferansı ise UNFCCC’nin ana karar alma organıdır ve UNFCCC’ye imza atan tüm ülkelerin temsilcilerini içerir. COP, taraflarca iklim değişikliği  için alınan önlemlerin etkilerini değerlendirir ve UNFCCC’nin genel hedefine yönelik ilerlemeyi gözden geçirmek amacıyla toplantılar, müzakereler ve tartışmalar düzenler. Her ülkenin emisyonlarını azaltma ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama planları, Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşıp-ulaşmadığımızı belirleyecek şekilde tartışılır.

Paris İklim Anlaşmasını Hatırlayalım

Paris Anlaşması, küresel emisyonlarını kapsayan, iklim değişikliği konusundaki ilk çok uluslu anlaşma özelliğine sahiptir. 2015 yılında imzalanan anlaşmaya göre, ülkeler küresel ısınmayı sanayi öncesi dönemdeki seviyelerde yani 2C’nin altında tutmayı taahhüt ettiler. Ülkemiz de dahil olmak üzere, ülkelerin büyük çoğunluğu anlaşmayı onayladı. Oysaki IPCC değerlendirme raporuna göre, sera gazı emisyonlarında önemli azalmalar olmazsa, 21. yüzyılda 1,5°C ve 2°C’lik belirlenen sınır değerini geçerek  küresel ısınma eşiği çoktan aşılacaktır.  Bu durumda Paris Anlaşmasında söz edilen 1,5°C ve 2°C’lik küresel ısınma eşiğini tutturmamız, bugün bile her şeyi durdursak, pek mümkün görünmüyor diyebiliriz. Rapora göre; 1,5°C’ye ulaşan ısınma, iklim felaketlerinde kaçınılmaz artışlara neden olacak bu sebeple  insanlar ve ekosistemler çoklu risklerle karşı karşıya kalacak.

COP’un Önemi ve COP 27’den Beklentimiz Ne Olmalı?

Yukarıda da kısaca bahsettiğim gibi IPCC raporları, iklim krizinin ciddiyetini ve acil siyasi irade, etkili eylem planları ve toplumların işbirliği ihtiyacını vurguluyor . 6-18 Kasım 2022 tarihleri ​​arasında devlet başkanları, bakanlar ve müzakereciler ile birlikte iklim aktivistleri, belediye başkanları, sivil toplum temsilcileri ve CEO’lar, Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde bir araya gelecekler. Ukraynadaki savaşla birlikte büyüyen bir enerji krizi, rekor sera gazı konsantrasyonları ve buna bağlı artan aşırı hava olayları ile karşı karşıya kalan gezegenimiz için COP 27’nin gündemi oldukça yoğun olmalı. COP 26’nın sonuçları temel alınarak, COP 27’nin gündem maddeleri arasında;

  • Sera gazı emisyonlarını acilen azaltmak
  • İklim değişikliğinin kaçınılmaz etkilerine uyum sağlamak ve dayanıklılık oluşturmak
  • Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerdeki iklim eylemini finanse etme taahhütlerini yerine getirmeleri

gibi konular yer alıyor. 

İklim acil durumuyla mücadele için kritik öneme sahip bu bir dizi konu ile acilen eyleme geçilmesi gerekliliği açık olsa da karbon emisyonlarıyla mücadele etmek ve dünyayı korumak için yeterince çaba gösterilmediğini yineleyen bilimsel veriler maalesef ki ortada.

COP 27’nin önemi bir yana bundan önceki 26 konferans neyi değiştirdi öncelikle buna bir bakalım. Aşağıya eklediğim grafikleri inceleyecek olursak 1995’ten bu yana yapılan konferanslarla birlikte atmosferdeki sera gazı oranında gözle görülebilecek bir azalma olmamış  hatta artmış.

Atmosferdeki karbondioksit oranları ile COP toplantıları ve IPCC raporları tarihlerinin karşılaştırılması
[1]

Bu toplantıların  yaklaşık 30 senedir yapılıyor olduğunu göz önünde bulundurursak, emisyonlarda bir azalma olmadığı durumunu nasıl yorumlayabiliriz? Bizler, iklim krizini, en acil sorunumuz olarak görmedikçe devletlerin de bunu en öncelikli kriz olarak ele almasını bekleyebilir miyiz? Bu konferanslardan sonra, bizleri temsil eden politikacıların gerçekten harekete geçmelerini bekliyorsak öncelikle “ben tek başıma ne yapabilirim ki elimden bir şey gelmez” söyleminden vazgeçmeli, dünya vatandaşları olarak politacılara  “İklim değişikliği konusunda ne yapıyorsunuz?” diye sormalıyız. Unutmamalıyız ki karar alıcı kurumların öncelikli problemleri olarak nitelendirdikleri ekonomi, işsizlik, salgın hastalıklar, göç gibi sorunların birincil nedeni ve kaynağı zaten iklim krizi olacaktır.

Bundan önceki 26 konferansta insanlığın sonunu getirecek, ekosistemleri çöküntüye uğratacak (ve tüm bunları engellemek için 10-20 yılımız kaldığını düşünürsek) iklim krizini önleyecek net sonuçlar ne yazık ki alınamadı. İnsanlar, ne zamanki bu konferansları büyük kitleler halinde takip eder, sonuçları talep ederse belki o zaman sera gazını azaltım yönünde iyi adımlar atabiliriz. Bu yazıyı okuyarak bir adım atmış oldunuz. İklim krizi için daha çok araştırarak ve daha çok bu konu hakkında konuşarak, okuduklarınızı paylaşarak siz de elinizden gelenin en iyisini yapmaya başlayabilirsiniz !

Kaynakça

  1. [1] Grafik https://iansutton.com/ipcc-1.5-degc-report adresinden 31.10.2022 tarihinde alınmıştır.
  2. COP27 Presidency (2022) Egypt Goals and Vision.United Nations https://cop27.eg/#/
  3. Saier, A., (2022, Ekim 26) Climate Plans Remain Insufficient: More Ambitious Action Needed Now. United Nations Climate Change https://unfccc.int/
  4. Sessler, J., 2021.Kapak fotoğrafı. https://l24.im/8KuH adresinden alınmıştır.
  5. İklim Haber, (2022).COP 27 erişim: 30.10.2022 tarihinde https://www.iklimhaber.org/ adresinden alınmıştır.
Selin Bilginer

Selin Bilginer

Enerji Tasarrufu

Geleceğimiz için “Enerji Tasarrufu”

Hızlı nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ülkemizde ve dünyada hızla artmaktadır. Kentleşmede ki artış enerji tüketim ihtiyacını oluşturmaktadır.. Enerjide ki talebin artmasıyla verimsiz enerji kaynaklarının kullanımı,

Yeşil Gezegenin Kalbi: Yağmur Ormanları

Dünyamız ve gelecek nesillerimiz önemli bir renk olan yeşil, çevrenin vazgeçilmez bir tarafıdır. Yeşilin bu kadar dikkat çekici ve yaygın olması, bir dizi potansiyel ve

Plastik Mucize mi, Felaket mi?

Plastik kirliliğini tüm yönleriyle alan alan Sedat Gündoğdu’nun kitabı genel okuyucu kitlesine hitap eden yalın dili ve plastik sorunuyla ilgili türkçe olarak bizlere eşsiz bir