Depremle Yaşamayı Öğrenmek

Milyarlarca yıl önce, yaşamın ve tarihsel evriminin başlangıcı olan Dünyamızın oluşumuyla birlikte  sismik olarak aktiflik gösteren bölgeler meydana gelmiş ve varlığı bilimsel olarak tespit edilmiştir. Sismik yönden aktif olan bu bölgelerde birbiri ardında meydana gelen depremlerin olduğu bilinmektedir. Açığa çıkan bu depremler; büyüklüğüne bağlı olarak, doğal yapılar oluşturabileceği gibi milyonlarca insan hayatının, barınak ya da yaşam alanlarının tahribata uğramasıda olası bir gerçektir.  

Türkiye’nin matematik konumu; 26°- 45° doğu meridyenleri, 36°- 42° kuzey paralelleridir. Yurdumuz, sahip olduğu koordinatlar dolayısıyla dünyanın etkin deprem kuşaklarından birinin içinde yer almaktadır yani ülkemiz bir deprem ülkesidir. Geçmişte farklı büyüklüklerde gerçekleşen depremler olduğu gibi gelecekte de zamanı bilinmeyen çeşitli depremlerin ülkemizi ve insanlarımızı beklediği yadsınamazdır.

Bilim insanlarının, verilerden yola çıkarak oluşturduğu Deprem Bölgesi Haritası’na göre nüfus ve beşeri unsurlar farklı yüzdelerde deprem bölgesinde yer almaktadır. Barajların %93, sanayi merkezlerinin %98’i, yurdumuzun %92’si, insan popülasyonumuzun ise %95 ‘i deprem etki sınırları içinde kalmaktadır. Bilimsel anlamda da yakın tarif sayılan son 60 yıl içerisinde de depremler sonucunda binlerce insan olumsuz etkilenmiş, binalar hafif, orta, ağır olmak üzere çeşitli derecelerde hasara uğramıştır.

“Sesimi duyan var mı?” sorusu, ne zaman sorduğumuzda hepimiz aklına ilk sırada gelen afet depremdir. Deprem olmasına karşı alacağımız önlemlere yönelik sorumluluk bilincimizi önce birey olarak geliştirmeli daha sonra zincirin halkalarını genişleterek bir dalga gibi büyütmeliyiz. Biliyoruz ki gerçekleşmesi engellenemez bir doğa olayı olan depremleri durduramayız ancak felakete dönüşmesinin önüne geçerek, hasarın boyutunu değiştirebilir ve depremlerle yaşamayı öğrenebiliriz. Haydi gelin öğrenelim. Hayat zincirimizi beraberce sağlamlaştıralım.

Deprem Nedir?

Deprem kavramını tanımlayabilmemiz için öncelikle fay kelimesinin anlamını bilmeliyiz. Dünya’nın en dış katmanında bulunan taş küre/ litosfer ya da bir diğer adıyla yer kabuğu levhalardan oluşmaktadır. Binlerce yıldır levhaların hareket etmeleri sonucunda gerilme ya da sıkışmalar gerçekleşir. Bu gerilmeler yer kabuğunun bazı kısımlarında stres yani enerji biriktirme yapar. Bu stres, bir süre sonra rahatlamak için enerji boşaltarak açığa çıkar. Yer kabuğundaki bu hareketli kesimlere ‘fay’ denir. Yerkabuğunu oluşturan levhalar birbirinin hareketini engellediği için aralarında sürtünme başlar. Levhaların birbirine sürtünmeleri sırasında, büyük kaya kütleleri arasında kalan “fay” adını verdiğimiz yerler zorlanır. Zorlanma hareketinden kaynaklı olarak bir gerilme enerjisi toplanmaya başlar. Bir süre sonrada levhalar arasındaki gerilme ve zorlanmalara bağlı olarak kırılma gerçekleşir. Kırılma davranışını bizler, fiziksel bir şekilde hareket etme olarak da hissederiz. Ani olarak açığa çıkan titreşimlerin dalgalar olarak yayılıp yer yüzeyini sarsma olayına ‘deprem’ adını veririz.

Yer yüzeyinde oluşan ilk sarsıntıya deprem (ana şok) denir. Fay üzerindeki şiddetli kırılmanın etkisiyle yer kabuğu üzerinde yer alan diğer zayıf noktaların kırılmasına da ‘artçı deprem’ denir. Deprem dalgaları oluş yönünden uzaklştıkça enerjisi azalarak yayılır. Enerji atımı sırasında bazen yüzey üzerince görülebilen ve boyu kilometreleri bulan fay kırıklarını oluşabilir. Bazen de yüzey tabakası ile örtülü olduğundan doğrudan gözlemlenmeyebilir. Ayrıca bir fay kırıldıysa zamanla üzerindeki enerji birikmesine bağlı olarak yeniden aktiflik kazanarak oynayabilir.

Amerikalı bilim insanı Reid tarafından 1911 yılında laboratuvar ortamında , depremleri oluşumu ‘Elastik Geri Tepme Kuramı ‘adı altında denenerek ispatlanmıştır. Bu kuruma göre, zamana bağlı olarak herhangi ir noktada birim dezenformasyon birikiminin elastik olarak kritik bir değere eriştiğinde fay düzlemi doğrultusunda sürtünme kuvvetini yenerek düzlem üzerindeki kayaç bloklarını birbirine göre hareketini oluşturmaktadır. Bu olay ‘ani yer değiştirme hareketi ’ olarak adlandırılmaktadır. Enerji mekanik enerjiye dönüşerek katmanlarda kırılmaya sebep olmaktadır. Çoğunlukla da depremlerde oluşan faylarda , atım yani yukarıda bahsettiğimiz geri sekmeler , fayın her iki tarafında ve birbirine zıt yönlü olmaktadır.

Faylar, genel olarak hareket yönlerine göre adlandırılmaktadırlar. Yatay hareket sonucu oluşan faylara ‘Doğrultu Atımlı Faylar’, düşey hareketlerle oluşan faylara ise ‘ Eğim Atımlı Faylar’ denmektedir. Hem yatay hem de dikey hareketli faylarda bulunmaktadır.

Deprem Türleri

Depremlerde tıp ki faylar gibi oluş şekillerine göre çeşitlilik göstermektedir. Bu yüzden deprem türlerini; tektonik depremler, volkanik depremler ve çöküntü depremler olarak sıralayabiliriz. Depremlerin büyük bölümü yukarıda anlatılmakta olduğu gibi olup  ‘Tektonik Deprem ’ kategorisi içerisine girmektedir. Türkiye’deki depremlerin büyük bir yüzdesi bu deprem grubuna girip, yeryüzündeki depremlerin ise %90 ı tektonik depremler grubuna  dahildir. Diğer deprem türü; volkanik depremler ise adı üzerinde volkanların püskürmesi sonucu meydana gelen sarsıntı çeşitleridir. Yerin kilometrelerce altında derinde bulunan ergimiş yani ısı sonucunda sıvılaşmış katı maddelerin yeryüzüne çıkışı sırasında fiziksel ve kimyasal tepkimeler meydana gelerek açığa çıkan gazların patlaması sonucu oluşan depremlerdir. İtalya ve Japonya gibi yanardağ olan bölgeler başta olmak üzere bu deprem çeşidi görünse de tahribatı oldukça azdır. Ülkemizde ise aktif yanardağ olmadığı için sarsıntı görünmemektedir. Son olarak deprem çeşidimiz ise ‘Çöküntü Depremler’ dir. Bu deprem çeşidi yeraltındaki boşlukların çökmesi sonucu meydana gelmektedir. Dolayısıyla maden bölgelerindeki kömür ocakları, mağaralar, ya da jips gibi arazilerde tavan boşluklarının çöküntüye uğraması sonucu meydana gelmektedir. Ayrıca ulusal değil daha küçük alana etki eden yerel sarsıntılar gibi büyüklüğü fazla olmayan sarsıntılar oluşturmaktadır.

Her zaman olmasa da büyüklüğü fazla olan depremlerde , denize ya da okyanus gibi suya sıfır olan ülkelerde başka bir afet olan Tsunami riski görülebilmektedir. Tsunami denizde meydana gelen depremler sonrasında, volkanik patlamalarda ya da toprak kayması vb. durumlar sonrası oluşabilir. Japonya’yı deprem sonrası Tsunami gibi yıkıcı boyuttaki afetle karşılaşan ülkelere örnek verebiliriz.

Deprem Bilimi

Depremi inceleyen bilim dalına ‘sismoloji’ denir. Sismoloji, deprem bilimidir. Bu bilim, depremin nasıl meydana geldiğini, deprem dalgalarının nasıl yayıldığını, deprem ile ilgili ölçü araç ve gereçleri, bu araçlarla elde edilen verileri kaydederek oluşan depremleri bir bütün halinde inceleyen bilimdir. Sismoloji bilimi üzerinde çalışan bilim insanlarına ise ‘sismolog’ denir.

Deprem Nasıl Ölçülür?

Yer yüzeyinde meydana gelen sarsıntıların gücü iki farklı şekilde ölçülmektedir. Bunlar sırasıyla deprem büyüklüğü ve deprem şiddeti kavramlarıdır. Günlük hayatta sürekli duyduğumuz bu kavramlar sık sık birbiriyle karıştırılmaktadır. Oysaki bu iki teknik terim birbirinden farklıdır ve yanlış kullanılmaktadır. Şiddet kavramı depremin yeryüzünde tarattığı etkidir. Bir başka ifadeyle depremin insanlar, yapılar ve diğer canlılar üzerinde bıraktığı etkidir. Büyüklük kavramı ise , deprem sırasında ortaya çıkan enerjinin ölçülmesidir. Bu ölçüm, depremin merkez üssü tespit edildikten sonra yer altına konumlandırılan sismometre cihazından alınan verilerin matematiksel hesaplar ve formüller kullanılıp hesaplanmasıyla bulunan sayısal ölçüdür. Hesaplanan bu ölçünün büyüklüğü Richter ölçeğiyle açığa çıkar.

Sismometre, sismologlar tarafından deprem dalgalarını tespit etmek ve ölçmek için kullanılır. Sismograf ise deprem ve benzer olayların yoğunluğunu, yönünü ve süresini algılayan araçlardır. Titreşim hareketlerini özel kağıtlara kaydederek iletişim araçları ile Kandilli Rasathanesi’ne ve Afad gibi ilgili merkez noktalarına gönderir.

Peki bir birey olarak Türkiye’mizin bir deprem ülkesi olduğunu daha açık öğrendiysek depremden korunmak için ne yapabiliriz. Deprem bir doğa olayıdır ancak bunu afetle birlikte olası olumsuz sonuçlara dönüşmemesi bizim elimizdedir. O halde gelin depremi süreç olarak değerlendirelim ve deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası yapılacaklar olarak inceleyelim.

Deprem Öncesinde Neler Yapabiliriz?  

Deprem, şiddetine bağlı olarak bulunulan bölgede farklı seviyelerde hasarlar bırakabilir. Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde bu durum kritik düzeydedir. Bu yüzdem afetten alınan olumsuz etkilerin en az seviyeye indirilmesi son derece önemlidir. Deprem öncesi alabileceğimiz önlemleri yapısal anlamda alabileceğimiz önlemler ve insani hazırlık olarak sınıflandırabilir.

Yapısal önlem denilince aklınıza eşyalar gelmiş olabilir ancak en başta eşyadan önce evlerimizin sağlamlığı gelmelidir. Çünkü bir kıyafeti dahi alırken kalitesine, fiyatına, hangi marka olduğuna kadar incelemelerde bulunsak da aynı durum bina kalitesi incelemesine gelirken aynı dikkatte olmayabiliyor. Binanın yapıldığı zemin etütleri, uygunluğu, kullanılan beton kalitesi, demir kalitesi, yapı denetim raporu gibi pek çok maddenin titizlikle incelenmesi ve sınavını başarıyla geçmiş olması gerekmektedir. Yani binalarımız inşaat yönetmeliğine uygun olarak yapılması ve sorgulamamız en temel önlemlerin başında gelmektedir. Peki binanızın zemininin risk durumunu nasıl sorgulayabilirsiniz? Öncelikle Afad’ın sitesine girip e- devlet üzerinden Türkiye Deprem Harita Sorgulamasına tıklayıp adres sorgulama kısmından ulaşabilirsiniz. Daha sonra deprem öncesi alınabilecek önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz.

  1. Dolap gibi devrilebilecek büyük eşyaların duvara sabitlenmesi,
  2. Dolap üzerindeki eşyaların duvara sabitlenememesi durumunda yapışkan özelliği fazla olan plastik tutucuların eşyaların altına serilmesi,
  3. Isıtıcı gibi eşyaların duvara sabitlenmesi (Sabitlenmemesi durumunda olası sarsılmalarda yangına sebebiyet verebilir.).
  4. Binaların acil çıkış kapısı önüne eşya konulmaması ve bu yerler sürekli olarak aydınlatılmaya dikkat edilmesi,
  5. Aile içerisinde bir toplanma alanı belirlenmesi,
  6. Deprem çantası hazırlanmasıdır.

Deprem öncesinde yapılacak noktalar bununla sınırlı olmayıp depremle ilgili izlenecek yollar bir planla belirlenmeli ve ailemizin güvenliği için tatbikatlar yapılmadır.

Deprem Çantası (Yaşam Kiti) Nasıl Hazırlanır ?

Deprem gibi afetlerden sonra ilk 72 saat çok önemlidir. Yardım ekipleri bulunduğunuz bölgeye gelip, size ulaşana kadar temel ihtiyaçlar sizin ve sevdiklerinizin hayatını kurtarabilir. Bu yüzden afet sonrası gerekebilecek malzemelerin önceden hazır bulunmasına dikkat edilmelidir. Çantada sorumlu olduğunuz kişi (engelli birey, yaşlı, bebek) ya da evcil hayvanınızın da gereksinimlerinin mevcut olduğunu kontrol etmeyi unutmayın. Ayrıca sarsıntı , endişe ve panik yaratabileceği için deprem çantanızın ulaşılması kolay bir yerde konumlandırmayı unutmayınız. Birey olarak bu bilinci sadece evde değil iş yeri, okul gibi ortamlarda devam ettirmeniz toplum içinde faydalı olacaktır.

Gıda

Yüksek kalorili, vitamin ve karbonhidrat içeren, su kaybını önleyen ve dayanıklı (çabuk bozulmayan) gıdalar (Konserve, kuru meyveler, tahin–pekmez, meyve suyu, vb.).

Önemli belge fotokopileri

  • Kimlik kartları (nüfus cüzdanı, ehliyet vb.)
  • Tapu, sigorta, ruhsat belgeleri
  • Zorunlu Deprem Poliçesi
  • Diplomalar
  • Pasaport, banka cüzdanı vb.
  • Diğer (evcil hayvan sağlık karnesi, zorunlu deprem poliçesi vb.)

Giyecekler

  • İç çamaşırı
  • Çorap
  • Yağmurluk
  • İklime uygun giysiler

Su

Her bir aile üyesi düşünülerek yeterli içme suyu alınmalıdır.

Hijyen malzemeler

  • Sabun ve Dezenfektanlar
  • Diş fırçası ve macunu
  • Islak mendil
  • Tuvalet kâğıdı
  • Hijyenik ped

Diğer malzemeler

  • İlk yardım çantası
  • Uyku tulumu veya battaniye
  • Çakı, düdük, küçük makas
  • Kâğıt, kalem
  • Pilli radyo, el feneri ve yedek piller (dayanıklı/uzun ömürlü pil seçilmeli)
  • Powerbank

Deprem Sırasında Ne yapmalıyız?

  1. Öncelikle sakin kalın : Deprem anında panik yapmamanız doğru kararlar alabilmeniz için çok önemlidir.
  2. Sabitlenmemiş eşyalardan mümkün olduğu kadar uzak durun.
  3. Yaşam Üçgeni Oluşturun: Yaşam üçgeni, çöken tavanın dayanıklı eşyalara yaslanması ve zemin ile o eşyalar arasında bir üçgen yaratmasıdır. Deprem esnasında yaşam üçgeninden faydalanmak için buzdolabı, çamaşır makinesi, koltuk, masa gibi dayanıklı eşyaların yanına kafanızı ve ensenizi koruyacak şekilde çökmelisiniz.
  4. Çök-Kapan-Tutun Tekniğini Uygulayın.

Çök-Kapan -Tutun Nasıl Uygulanır?

  • İlk olarak yere çökerek alanınızı küçültün.
  • Kollarınızı kafanızı kapatacak şekilde başınızın etrafına sarın.
  • Ardından neyin yanında yaşam üçgeni oluşturduysanız o nesneye bir elinizle sıkıca tutunmalısınız.
  • Böylece nesne hareket ederse siz de onunla bir hareket ederek güvende kalmaya devam edersiniz.
  • Çök-kapan-tutun yöntemi ile sarsıntının geçmesini bekleyip sarsıntı geçtiğinde ise hızlıca binayı terk edebilirsiniz.

5. Balkon, merdiven, asansör gibi yerlerden uzak durun.

6. Kesinlikle elektrik düğmelerinden uzak durun, kibrit vb gereçlerle ateş yakmayın.

7. Acil durumları bildirmek dışında telefon kullanmayın.

8. Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, su ve doğalgaz vanalarını kapatıp, deprem çantanızı alarak binayı terk  edin.

Depremden Sonra Neler Yapmalıyız?

  1. Güvenlik sağlandıktan sonra, fiziksel anlamda yara alınıp alınmadığı kontrol edilmeli.
  2. Büyük depremlerden sonra artçı depremler bekleneceği için bina içine girilmemelidir.
  3. Yakın çevremizde yardıma ihtiyacı olan kimse varsa kontrol edilmeli.
  4. Açık alana geçilerek hasarlı binalardan uzak durulmalıdır.

Kaynakça:

  1. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, (2017). Deprem Nasıl Oluşur ?. http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/deprem-verileri/yillik-deprem-haritalari/ linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  2. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, (2017). Deprem ve Deprem Türleri . http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/deprem-verileri/yillik-deprem-haritalari/ linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  3. Afyon Kocatepe Üniversitesi Uygulama Ve Araştırma Merkezi, (2019). Deprem Oluşumu . https://deprem.aku.edu.tr/depremlerin-olusumu-ve-turleri/ linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  4. Wikipedia, (2023). Yerkabuğu Nedir ? . https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnya’n%C4%B1n_yerkabu%C4%9Fu linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  5. Wikipedia, (2023). Sismograf . https://tr.wikipedia.org/wiki/Sismograf linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  6. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, (2018). Tsunami . http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/wpcontent/uploads/2015/05/BDTIM_Tsunami_Turkce_Mart2018-v1-lr.pdf linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  7. Afad, (2018). Acil Durum Çantası Nasıl Hazırlanır? .https://www.afad.gov.tr/afet-ve-acil-durum-cantasi-nasil-hazirlanmali linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  8. Afad, (2018). Deprem Anında Neler Yapılmalı ?. https://www.afad.gov.tr/deprem-aninda-neler-yapmalisiniz#:~:text=Ba%C5%9F%C4%B1n%C4%B1z%C4%B1%20iki%20elinizin%20aras%C4%B1na%20alarak,durana%20kadar%20oldu%C4%9Funuz%20yerde%20kal%C4%B1n. linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  9. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları . Sismoloji ve Depremler . https://yunus.hacettepe.edu.tr/~kdirik/FJ_18_Depremler.pdf linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  10. Evrim Ağacı, (2020). Yaşam Üçgeni Nasıl Oluşturulur? . https://evrimagaci.org/hayat-ucgeni-vs-cok-kapan-tutun-deprem-sirasinda-hangi-yontem-uygulanmali-9505 linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  11. Earthquake Country. Earthquake Country Alliance, (2020). Deprem Sırasında Kendimizi Nasıl Koruruz ? . https://www.earthquakecountry.org/dropcoverholdon/#rescuers linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  12. Akut, Akut El kitabı . https://sunsavunma.net/wp-content/uploads/2019/09/akut-deprem-egitimi-el-kitabi.pdf linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  13. Ç. Akgüngör. (2013). Sarsıntı Başladığında: Ki̇tlesel Afet Eği̇ti̇mi̇ Ve Deprem Anında Bi̇rey Davranışı Örneği̇. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/5713 linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  14. Deprem Enkaz fotoğrafı. https://www.pexels.com/tr-tr/arama/deprem/ 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  15. Türkiye Haritası. https://www.istockphoto.com/tr/foto%C4%9Fraf/t%C3%BCrkiye-istanbul-haritas%C4%B1-haritadaki-deprem-merkezleri-gm1210546614-350735784 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  16. Deprem Enkaz fotoğrafı. https://www.pexels.com/tr-tr/arama/deprem/ 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  17. Çetinkaya, A.G., 2022 . Deprem Çantasında Neler Olabilir? . Steam On Metaverse, İstanbul https://depremlermuhos.weebly.com/deprem-ccedile351itleri.html
  18. Volkanik Deprem Görseli. https://depremlermuhos.weebly.com/deprem-ccedile351itleri.html linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır. https://www.afad.gov.tr/turkiye-deprem-tehlike-haritasi
  19. Türkiye Deprem Tehlikesi Görseli. https://www.afad.gov.tr/turkiye-deprem-tehlike-haritasi linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.
  20. Sismograf Görseli. https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/sismograf-duzenegi-tasarlayalim linkinden 26.02.2023 tarihinde alınmıştır.

Ayşe Gizem Çetinkaya

Ayşe Gizem Çetinkaya

Bilim Tarihi: İnsanlığın Bilgi Yolculuğu

Bilim tarihi, insanoğlunun evreni anlama çabalarını ve bilgi birikimindeki gelişmeleri inceleyen büyüleyici bir alandır. Binlerce yıl öncesine dayanan gözlemlerden modern bilimsel yöntemlere uzanan bu yolculuk,

Çalışmak İnsan Doğasına Uygun Mu?

Çalışmayı monoton bir şekilde verilen görevleri yerine getirmek olarak mı görüyorsunuz? Soruyu bir de şöyle sormak isterim; çalışarak aslında kendi doğamıza mı yabancılaşıyoruz? Bu soruda

fizik dersi

Fizik Dersi “Fizik Derdi” Olmasın!

Her dersin kendine özgü zor yanları vardır. Öğrencilerin bilişsel becerilerine göre farklı derslerde üstün başarıları veya yetkinlikleri olabilir. Bu günlük hayatta çok karşılaştığımız bir durumdur,